Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Medresetü’n Nüvvab’ın 100. Yıl Sempozyumu’nda konuştu Açıklaması
Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, Müslümanların ilmin kendisini büyük bir bedel ve imkan kabul ederek, kısa mühlet içerisinde din, matematik, tıp, ideoloji, fizik, kimya, astronomi üzere ilmin bütün kollarında büyük bir müktesebat oluşturduklarını, binlerce yapıtı telif ettiklerini ve buluşlar gerçekleştirdiklerini belirtti.
Erbaş, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi, Sofya Yüksek İslam Enstitüsü ve Şumnu Episkop Konstantin Preslavski Üniversitesince Bulgaristan’ın Şumnu kentinde düzenlenen “Medresetü’n Nüvvab’ın 100. Yıl Sempozyum Açılış Programı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasının ardından konuşan Erbaş, İslam medeniyetinin bir ilim medeniyeti olduğunu söyledi.
Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de akletme, tefekkür, tedebbür ve tezekkürü vurgulayarak, tabiatı araştırmaya, kainatı tefekküre yönelten ve yaratılışa dikkati çeken pek çok ayet olduğunu söz etti.
Müslümanların bilimin bütün alanlarında insanlığın ufkunu aydınlattığını belirten Erbaş, “Müslümanlar ilmin bizatihi kendisini büyük bir değer ve imkan kabul ederek kısa süre içerisinde din, matematik, tıp, felsefe, fizik, kimya, astronomi gibi ilmin bütün dallarında büyük bir müktesebat oluşturmuşlar, binlerce eser telif etmişler ve buluşlar gerçekleştirmişlerdir.” diye konuştu.
Erbaş, İslam medeniyetinde çağını düzgün tanıyan, bugünü imar ve geleceği inşa edecek jenerasyonlara ve bu jenerasyonu yetiştirecek, ufuk, müfredat ve kurumlara gereksinim olduğunu belirtti.
“İnsan kendini bilmezse Rabb’ini de bilmez”
İslam’da bilginin nihai amacının insanın kendini ve Rabb’ini bilmesi olduğunu aktaran Erbaş, “Bilginin ahlakla irtibatı yok sayılamayacağı gibi sorumlulukla ilişkisi de görmezden gelinemez. Ahlaksız bilgi zararlıdır. O yüzden Peygamber Efendimizin en çok yaptığı dualardan biri, ‘Allah’ım senden faydalı ilim isteriz. Faydasız ilimden sana sığınırım ya Rabbi’ diye dua etmiştir.” tabirlerini kullandı.
Erbaş, İslami ilimde daima tartışma ortamı oluştuğunu, eleştirel niyetten kaçan birey ve toplumların kendilerini tekrar etme sürecine girerek bir kısır döngüye hapsolduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“İslam, insanın dünya ve ahiret huzurunu temin eden ilahi bir nizam. Bütün insanlar için can, mal, akıl, nesil ve din özgürlüğünü temin eden barış ve merhamet dinidir. Allah’ın son ve evrensel mesajı Kur’an-ı Kerim, dünyada huzur ve barışın en büyük teminatı olarak adaleti, temel hak ve hürriyetlerin dokunulmazlığını, çevre ve toplumla ilişkilerde şefkat ve merhameti emretmektedir.”
Erbaş, Nüvvab medreseleri geleneğinin, Sofya İslam Enstitüsünün varlığının, imam hatip liselerinin ve din eğitimi veren kuruluşlarının herkes için hayati bir değere sahip olduğunu tabir ederek, “İslam düşüncesinin temel ilkeleri ve dinamikleri ışığında çağın ihtiyaçlarına göre bilginin yeniden üretilmesi, varlık tasavvurundan sanata, evren tasavvurundan ahlaka kadar her alanda İslam’ın perspektifini en açık ve güçlü şekilde, evrensel düzeyde ortaya koyacak çalışmalar yapılması bakımından vazgeçilemez bir değere sahiptir. Dolayısıyla bu müesseseleri her açıdan en güçlü ve donanımlı hale getirmenin gayreti içerisinde olmalıyız.” dedi.
Konuşmaların akabinde Diyanet İşleri Lideri Erbaş, Şumnu Tiyatro Salonu’nun fuaye alanında sergilenen “100. Yıl Nüvvab” isimli belgesel standını gezerek, stant hakkında yetkililerden bilgi aldı